Yiyiniz iciniz ancak israf etmeyiniz (Araf 31)
lezzetler.com yemek tarifleri paylaşım sitesi

Yemek Tarifleri > Diğer Konular > Selçuklu Devri Yemekleri (1 adet - 12,300 defa bakıldı)

Selçuklu Devri Yemekleri


Fotoğraflı Yemek Tarifleri

Ana Sayfa
Video Yemek Tarifleri
Yemek Galerileri
Ana Yemek Tarifleri
Tatlı Tuzlu İkram Tarifleri
Yöresel Yemek Tarifleri
Geleneksel Yemek Tarifleri
Etnik Yemek Tarifleri
Dünya Mutfaklarından Yemek Tarifleri
Diyet Yemek Tarifleri
Markalardan Yemek Tarifleri
Bebek Yemek Tarifleri
Vejetaryen Yemek Tarifleri
Osmanlı Yemek Tarifleri
Kamp Yemek Tarifleri
Sebze Yemek Tarifleri
Meyve Tarifleri
Kırmızı Et Yemek Tarifleri
Av ve Kümes Etleri Tarifleri
Balık ve Deniz Ürünleri Yemek Tarifleri
Sakatat Yemek Tarifleri
Çerez Tarifleri
Tahıl Yemek Tarifleri
Diğer Malzemelerden Yemek Tarifleri
Pişirme Yöntemlerine Göre Yemek Tarifleri
Tatlarına Göre Yemek Tarifleri
Kolay Yemek Tarifleri
En Yeni Yemek Tarifleri
Malzemeye Göre Arama
Genel Konular
Besinlerin Değerleri
Şifalı Bitkiler
Aşçılığın Püf Noktaları
Sofra Düzeni ve Servis
Mutfak Takımları
Yemek Hakkında Sözler
Yemek Rüyaları
Yemek Fıkraları
Diğer Konular
Sağlık Konuları
Site Hakkında
Makaleler
Söyleşiler
Anketler
Mütevazı Lezzetler®

Üye Girişi
Üye Ol


Selçuklu Devri Yemekleri

Göksen
Şef Aşçıbaşı
Şef Aşçıbaşı

Kayıt: 23.01.2015
Mesajlar: 6647
Şehir: Adana
Kısa URL: https://ml.md/lc108948
Gönderme Tarihi: 01.Tem.2015
1,453 defa indirildi / yazdırıldı




M. Zeki ORAL
Vakıflar Umum Md. Arşiv ve Neşriyat Müdürü
Türk Etnoğrafya Dergisi Ankara - 1957


Selçuk Devletinin Büyük İmparatoru I. Alâ üd-din Keykubat Hükümdar olarak ilk defa Konya’ya geldiği vakit tarihte emsaline az rastlanan şenlikler, törenler yapılmış ve şâhâne ziyafetler çekilmiş, içki âlemleri tertiplenmişti. H. TH. Houtsma tabı Selçukname Bu ziyafetleri şöyle anlatır: “...Çini ve altun sahanlar, tepsiler içinde elvan niam dâne ve müza’fer ve kalliyat ve boraniyat ve me’muniye ve ha-lavat-i mümessek ve muattar ve yahniler ve söğülmeler ve biryanlar ve tavuk ve güvercin ve keklik ve bıldırcın söğülmeleri sedire ve iki kola oğuz resmine göre döşenip müzeyyen oldu ve kâsat, kımız ve kı-meran ve mümessek ve muattar şerbetler oğuz resim ve erkânı üzere yenildi ve içildi...” şimdi bu metinde geçen yemek adlarım ele alalım:
A — DÂNE VE MUZA’FER:
Bundan evvelki yazımızda dâne ve muza’fer şeklinde yazılmış olan yemeklerin nasıl yapıldıklarını tesbit edemediğimizi 4. haşiyede yazmış sonra Akşehir’deki Haşan Paşa imaretinin 1508 tarihli vakfiyesindeki sarahate göre bu yemeklere Arapça Erz ül-müfelfel, Erz ül-müza’fer= ijiUJJj;! Türkçede tane ve zerde denildiğini yazının sonuna not olarak ilâve eylemiştik. Bilâhare yaptığımız incelemelerde bu yemeklerin nasıl yapıldığım ela öğrendik. Hastahanede beraber yattığımız ve birçok yüksek zevatın, son yıllarda Sayın Başvekilimizin mutbah hizmetinde 1 2 bulunmuş Mengen’in İlyaslar Köyünden merhum Aşçıbaşı Yunus Gürbüz’den aldığımız izahata göre Jihlljjl ,= biberli pirinç, Türkçede tane denilen yemek bugün (pilâv) dediğimizdir. Yemeğin adı biberli pirinç olarak tasrih edildiğine göre bulgur pilâvı değildir. Merhum Yunus Gürbüz’ün anlattığına göre, tane şöyle hazırlanır: Pirinç yıkanır (bazı yerlerin pirinci sert ve sağlam olduğu için birkaç saat evvelinden ıslatılır). Sonra haşlanır, salça falan konmaz, üzerine yağı ve biberi dökülür, deme alınır. Bir saat kadar demde bırakılır. Sonra tabaklara boşaltılarak yenilir. (40-45 yıl evvel Boyabat köylerinde pirinç pilâvının üzerine karabiber ekilerek yenildiğini hatırlıyorum.)
B — ZERDE:
Arapçada jerda 1 Türkçede zerde denilen bu yemek za’firanla san renk verilmiş bir nevi pirinç tatlısıdır (3). Merhum Yunus Gürbüz’ün anlattığına göre, şöyle yapılır:
Önce pirinç — çorbada olduğu gibi — suda suluca pişirilir. İyice pişdikten sonra üzerine kâfi miktarda şeker ilâve olunur, ayrıca bir kapta sıcak su ile ıslatılmış za’firanm sarımtırak renkteki suyu alınır. Kendisi de ufalanır. Ve şekerli pirincin üzerine dökülerek karıştırılır. Sonra bir miktar nişasta alınır. Soğuk suda ezilir. Önce hazırlanan — şekerli, za’firanlı kısmın üzerine dökülür. Birazcık kaynatılır. Artık zerde olmuştur. Tabaklara dökülerek soğutulur. (Ilgın Lokantasında zerdeye rastladık. Za’firanla birlikte biraz da gül suyu katıldığını söylediler.)
C — KALLİYAT = KALYELER:
Buna Anadolu’da (kaile) derler. Yağla kavrulduktan sonra kaynatılmış, etsiz pişmiş sebze yemekleri. Patlıcan ve kabak kalyesi gibi. Bazı meyvelerden kalyeler yapılır. Boyabat köylerinde 45-50 sene evvel erik kalyesi şöyle yapılırdı: Erik kurusu temizce yıkanır. 'Suya konur. Suyu, suluca bir pekmez kıvamına gelinceye kadar kaynatmaya devam olunur. Sonra üzerine eritilmiş tereyağı ve dövülmüş ceviz içi konarak yenilirdi. Kabak kalyesi de böylece yapılırdı.
Ç — BORANİYAT = BORANİLER:
Suda haşlanıp yağda kavrularak hazırlanan sebze yemeklerine borani derler. Ispanak, sirkeotu, evelek, ebegümeci, kuzukulağı gibi yaprak sebzeler sıcak suda haşlandıktan sonra suyu sıkılır. Yağda kavrulur. Üzerine sarımsakyoğurt dökülerek yenilir. Anadolu’da buna borani derler. Senirkent’te yalnız ıspanaktan yapılan bu türlü yemeğe borani denilmektedir.
Sebzeler pirinç veya bulgurla pişirildikten sonra üzerine yoğurt dökülerek hazırlanan yemeklere de borani denilmektedir. Pirinçle karışık ıspanak yemeğinin rengi me’mun Halifeye ailesi (boran)ın cihazı ile gelmiş olan meşhir (İncili Yeşil hah) ya benzediği için borani denildiği tasrih edilmektedir. Sebzelerin bulgur veya pirinçle pişirildikten sonra üzerlerine sarımsakyoğurt dökülerek yenilen yemeklere Anadolu’nun muhtelif yerlerinde (aş) denildiği gibi, yalnız bulgur veya pirinçten sulu olarak — lapadan daha suluca — pişirilen ve içine kavurma, kıyma, yağ konularak yenilen yemeklere de (aş) derler. Aş kelimesi eski metinlerde umumî bir tâbir olarak geçmektedir.
D — HALAVAT = HELVALAR:
Helva adı Selçuknamelerde geçtiği gibi, Hazreti Mevlânâ şiirlerinde de helvaya rastlanır.
“Acele etme, yavaş ve sabırlı ol, çünkü zamanla koruk helva olur”, demektir. Mevlevi büyükleri şöyle rivayet ederler ki, Şehy Sa’di meşhur Gülistan’ını yazdıktan sonra Konya’ya gelmiş ve Hazreti Mevlânâ’ya takdim eylemiştir. Ertesi günü Şeyh Sa’di eseri hakkında Hazret-i pîrin mütalâasını sorunca:
Hazret:
— Bi nemek dhaj yani tuzsuz demişti. Bunun üzerine Şeyh Sa’di’nin yüzünde bir hüzün alâmeti belirmiş.. Hazret-i pir tekrar söze başlıyarak:
— Helvast demişti. Yani tuzsuz ama helva gibi tatlı, diyerek Şeyh Sa’di’yi memnun eylemişti. Bütün bunlar gösteriyor ki, Selçuk devrinde helva vardır. Bugün de Anadolu’da pek muhtelif helvalar yapılmaktadır (10).
Un Helvası:
Un, yağda kavrulur. Üzerine pekmez, bal şerbeti veya şeker şerbeti dökülerek iyice karıştırılır. Buna un helvası derler.
“Nur hamurundan iki üç bazlamak ile Cennet aşından bir çanak isterim” demektir. Sultan Veled Divanı, matbu nüsha, sahife 359.
Bugün memleketimizin bazı yerlerinde, bilhassa Boyabat köylerinde kaynar suya kırılarak pişirilmiş yumurta üzerine sarımsakyoğurt sonra eritilmiş tereyağı dökülerek hazırlanan yemeğe de boranı derler.
irmik Helvası:
Bu da un helvası gibi yapılır. Farkı yalnız un yerine irmik kullanılmasında-dır. “Bugün Kilis’te irmikle yapılan bu helvaya (memnııye) derler”. Selçukııame-de (me’muniye) olarak geçen yemek adının bu helva olması mümkündür.
Nişasta Helvası:
Un yerine nişasta kullanıldığına göre nişasta helvası olur.
Bazı ağdalarla yapılan sakız, susam, tahin, gaziler, badem, ceviz, kâğıt, keten helvaları da vardır.
Selçuknamelerde helvalar diye cemi olarak yazıldığına göre Selçuk devrinde ve her halde un helvası başta olmak üzere birkaç türlü helva yapıldığı ve mümessek, muattar sıfatları ilâve olunduğuna göre de helvalara bazı güzel kokular katıldığı anlaşılmaktadır.
E — YAHNİLER:
Yahni Farisî bir kelimedir. Terbiyeli et mânasına gelir. Koyun veya sığır etleri münasip parçalara bölündükten sonra yıkanır. Hafifçe kızartılır, tuzu, soğanı ve başkaca biber ve baharatı konduktan sonra etleri pişinceye kadar kaynatılır. Et parçalarının arasına sarımsak, soğan, nohut ve başka şeyler konulmak suretiyle pişirilirse sarımsaklı, soğanlı, nohutlu yahni gibi isimler alır. Düğün, tavuk yahnisi, kimyonlu, maydonozlu yahni gibi neviler de vardır. Yukarıda iktibas ettiğimiz metinde adı geçen söğülme, biryanlar ve başka yemekler evvelce yazılmıştı.






Selçuklu Devri Yemekleri Tarifleri Diğer Konular



(1 adet Selçuklu Devri Yemekleri 12,300 defa bakıldı)


lezzetler.com
Site Hakkında
Kullanım Kuralları
Üyelik Kuralları
Gizlilik Bildirimi
Hediyeli Üyelik
Alan Adlarımız
Bölümler
Yemek Kitapları
Mütevazı Lezzetler® Yemek Kitabı
Mütevazı Lezzetler® İkramlar
Mütevazı Lezzetler® Kurabiyeler
Mütevazı Lezzetler® Çorbalar
Mütevazı Lezzetler® Pilavlar
Mütevazı Lezzetler® Videoları
Mütevazı Lezzetler® Fotoğrafları
Mütevazı Lezzetler®
Mütevazı Lezzetler® Sertifikaları
Mütevazı Lezzetler® Türkçe
Mütevazı Lezzetler® Azəricə
Mütevazi Lezzetler® English
Mütevazi Lezzetler® Español
Mütevazi Lezzetler® Deutsch
Mütevazi Lezzetler® Français
Mütevazi Lezzetler® Italiane
Скромные Вкусы® Русский
لذيذ المتواضع ®عربية
Video Sunucuları
video.lezzetler.com
video.ml.md
Youtube
Dailymotion
Facebook
İzlesene
Mynet
Sosyal Medya
lezzetler.com facebook uygulaması
lezzetler.com facebook sayfası
lezzetler.com twitter sayfası
Mütevazı Lezzetler® facebook sayfası
Mutevazı Lezzetler® twitter sayfası

izmir escort - alsancak escort